eksi sözlükten; george orwell'ın 1949 yılında yayımlanan romanı. bireylerin saydamlaştırıldığı, devletin bireyleri kameralar ve muhbirler yoluyla bire-bir kontrol ettiği, sarf edilen her sözün devlet tarafından kaydedildiği bir dünya anlatılır romanda. romanda anlatılanların neredeyse hepsi günümüz türkiye'si için geçerli olmakla birlikte, özellikle bir noktadaki benzerlik inanılır gibi değildir: çift düşün tekniği. tarih değiştirilir. eğer geçmişte olan bazı olaylar tasvip edilmezse yahut yurttaşlar için sakıncalı olduğu düşünülen bir olay gerçekleşirse, geçmiş hiç yaşanmamış gibi ortadan kaldırılır, doğruluk bakanlığı tarafından yeni bir geçmişle hemen değiştirilir. bu da hiçbir şekilde yadırganmaz. örneğin avrasya devleti'ne savaş mı ilan edildi, hemen tarih değiştirilir ve avrasya'nın ezeli düşman olduğu ilan edilir. savaş bittiği zaman ise tüm kayıtlar tekrar değiştirilir, savaş hiç yaşanmamış olur ve en büyük dost avrasya oluverir. kimse "daha dün savaşıyorduk" diyemez. bunu düşünemez bile. işte, türkiye'ye en çok benzeyen nokta burasıdır. siz kendinizi yırtarsınız bugün darbeyi yargılayacağız diyenler dün darbecilerle omuz omuzaydı diye, kimseden ses çıkmaz. 12 eylül'den en çok zarar görenler içeriye tıkılıyor dersiniz, ama onlar bu kişilerin darbeci olduğunu söylerler ve herkes inanır. ömrünü sol düşünceyle mücadeleye adamış işkenceci ve cemaatçi bir polis bir kitap yazar ve o anda adam sol bir örgütün üyesi ilan edilir. "ülke için kurşun atan da yiyen de şereflidir" dedirtir biri 15 yıl önce, faşisttir bu kişi, faili meçhuller döneminin kilit adamlarındandır, bugün en önde gelen liberaldir, tsk lağvedilsin der, herkes de inanır. bu liste uzar gider. (hanniballecter, 04.05.2011 13:32)
eksi sözlükten; george orwell'ın 1949 yılında yayımlanan romanı. bireylerin saydamlaştırıldığı, devletin bireyleri kameralar ve muhbirler yoluyla bire-bir kontrol ettiği, sarf edilen her sözün devlet tarafından kaydedildiği bir dünya anlatılır romanda. romanda anlatılanların neredeyse hepsi günümüz türkiye'si için geçerli olmakla birlikte, özellikle bir noktadaki benzerlik inanılır gibi değildir: çift düşün tekniği. tarih değiştirilir. eğer geçmişte olan bazı olaylar tasvip edilmezse yahut yurttaşlar için sakıncalı olduğu düşünülen bir olay gerçekleşirse, geçmiş hiç yaşanmamış gibi ortadan kaldırılır, doğruluk bakanlığı tarafından yeni bir geçmişle hemen değiştirilir. bu da hiçbir şekilde yadırganmaz. örneğin avrasya devleti'ne savaş mı ilan edildi, hemen tarih değiştirilir ve avrasya'nın ezeli düşman olduğu ilan edilir. savaş bittiği zaman ise tüm kayıtlar tekrar değiştirilir, savaş hiç yaşanmamış olur ve en büyük dost avrasya oluverir. kimse "daha dün savaşıyorduk" diyemez. bunu düşünemez bile. işte, türkiye'ye en çok benzeyen nokta burasıdır. siz kendinizi yırtarsınız bugün darbeyi yargılayacağız diyenler dün darbecilerle omuz omuzaydı diye, kimseden ses çıkmaz. 12 eylül'den en çok zarar görenler içeriye tıkılıyor dersiniz, ama onlar bu kişilerin darbeci olduğunu söylerler ve herkes inanır. ömrünü sol düşünceyle mücadeleye adamış işkenceci ve cemaatçi bir polis bir kitap yazar ve o anda adam sol bir örgütün üyesi ilan edilir. "ülke için kurşun atan da yiyen de şereflidir" dedirtir biri 15 yıl önce, faşisttir bu kişi, faili meçhuller döneminin kilit adamlarındandır, bugün en önde gelen liberaldir, tsk lağvedilsin der, herkes de inanır. bu liste uzar gider.
YanıtlaSil(hanniballecter, 04.05.2011 13:32)